Nesnelerin İnterneti (IoT), Robotik Süreç Otomasyonu (RPA) ve Yapay Zeka (AI) günümüzde dönüşüme en açık üç teknoloji olarak kabul ediliyor. IoT’nin potansiyelini maksimize etmek için akıllı otomasyon teknolojileri olan AI ve RPA’nın kullanılması gerekiyor. Bu üç teknolojinin birleşmesiyle Endüstri 4.0 kapsamında özellikle tedarik süreçlerinde dijital bir devrime gidileceği öngörülüyor.
Nesnelerin İnterneti’ni anlatmadan önce dünyanın en iyi otomasyonlarından biri olan insan ile başlayabiliriz. İnsan, çevresini algılayabilmek için gözlerini, kulaklarını ve diğer duyularını kullanır. Analiz edip karar almak için zihnini, tepki vermek için uzuvlarını kullanan insan, zihin tarafından yönlendirilen işi yapar. Gözlem, karar ve eylem o kadar hızlı gerçekleşir ki bu sırayla gerçekleştiğini çoğu zaman fark etmeyiz bile.
Bir uzvumuz olmadığında işlevsellik yeteneğimiz de büyük ölçüde engellenebilir. Kurumsal operasyonlarda da durum bundan farksız değildir: neler olduğu hissedilip, doğru hareket tarzı analiz edilip karar verilmeli ve bu karara göre de hareket edilmelidir. İnsan için olan sıra, şirket içinde ise IoT + AI + RPA şeklindedir. Bu üç teknoloji beraber kurumsal otomasyonu oluşturduğunda tıpkı bir insan gibi özerk şekilde çalışabilir ve doğru kararı derhal alarak uygulayabilir.
Peki Nedir Bu IoT, AI ve RPA?
Nesnelerin İnterneti (Internet of Things)
Nesnelerin İnterneti (IoT) sürecin gözleri ve kulaklarıdır diyebiliriz. Akıllı cihazların bir ağ üzerinden veri aktarabildiği ve birbiriyle iletişime geçtiği sistemlerin tümü olarak ifade edilebilir.
IoT, gerçek zamanlı veri toplayıp görüntülemeye yarar. IoT teknolojileri, verilerin otomatik veya kısmen otomatik olarak toplanmasını sağlar. Barkod ya da elde taşınan RFID (Radyo Frekansı ile Tanımlama) gibi çözümler kısmi otomatik, BLE (Bluetooth Low Energy), GSM (Mobil İletişim İçin Küresel Sistem) gibi çözümler ise tam otomatik veri toplama örnekleri olarak gösterilebilir.
IoT ile bir işletme, güncel olarak neler olup bittiğini gerçek zamanlı olarak takip edebilir. Örneğin bir işletme sahibi, depoda duran bir ürünün ne zaman yola çıkacağını, gümrükte teslim alma yerinde olup olmadığını ve hatta kapının inceleme için açılıp açılmadığını, ürünün hangi durumda olduğunu, gerekliyse daha yola çıkmadan tamir edilmesini bile sağlayabilir. Müşteriye ulaştıktan sonra ise müşterinin ürünü nasıl kullandığına ilişkin analiz yaparak rapor çıkarabilir.
Peki, Nesnelerin İnterneti Neyi Yapamaz?
IoT, analiz yapabilen, gerçek zamanlı bir veri makinesi olmanın ötesine ne yazık ki geçmez. Kendine ait bir aklı olmadığından sadece topladığı verilerden rapor çıkarma ve analiz yapma yetisine sahiptir.
IoT her ne kadar işleri kolaylaştırsa dahi topladığı verilerden öğrenen, yorum yapan, sonraki eyleme karar veren bir makine değildir. Bunu yapabilmek için AI yani Yapay Zeka’ya ihtiyaç duyar.
Örneğin kamyonla gümrükten geçecek olan bir ürünün ne zaman boşaltılması gerektiğini, geçerken ne gibi belgelere ihtiyaç duyulduğunu IoT bilmez. Bu noktada Yapay Zeka devreye girer.
Yapay Zeka (AI) Nedir?
Yapay Zeka (AI), bir insan olmayan bir varlık tarafından sergilenen “zeka” dan başka bir şey değildir. Herhangi bir yazılımdan farkı ise insan zekasını taklit ediyor olmasıdır. Dolayısıyla, “yapay” terimi burada önemli rol oynar.
Gümrükteki kamyon örneğini ele alırsak, AI, IoT sensör verilerine göre hareket edebilir, ortalama bekleme süresini analiz edebilir ve sensör verilerini analiz ederek sürecin hangi aşamasında olunduğunu bulabilir. Hatta ne kadar süreceğine ilişkin kesin bir tahminde bulunmadan önce gümrük bilgi portalı gibi kaynaklardan da bilgi alır.
Bu da tıpkı insan beyninin yapacağı gibidir.
Yapay Zeka, insan zihninin yapabildiği analiz etme yeteneğine sahip olmakla birlikte tahmin edebilir ve hatta; bundan sonra ne yapmanız gerektiğini de söyleyebilir.
Yapay Zeka Neyi Yapamaz?
AI, sistemin beyni olarak neyin doğru neyin yanlış olduğuna karar verebilir fakat kendi başına aksiyon alamaz. Tıpkı insanın analiz edip karar verdikten sonra bir uzvunu kullanması örneğindeki gibi; karar verdikten sonraki süreç Yapay Zeka’nın işi değildir. Yapay Zeka kullanarak otomatikleştirilmiş bir iş yürütmek için gerçek zamanlı eyleme ihtiyaç duyulur.
Eyleme dökme kısmı geldiğinde başvurulacak teknoloji: RPA!
RPA Nedir?
Robotik Süreç Otomasyonu (RPA), bir makinenin veya yazılımın önceden programlanmış bir görevi tekrar tekrar, ancak insandan kat kat daha yüksek verimlilikle, hatasız gerçekleştirme yeteneğidir. RPA, faturalama, raporlama ve müşteri hizmetleri gibi üretim ve operasyon süreçlerinde yaygın olarak kullanılır.
İnsanın gözlem, karar, eylem sürecini düşündüğümüzde eyleme geçtiği kısım RPA’dir diyebiliriz.
Gümrükten geçen kamyon örneğinde; otomatikleştirilmiş tedarik, teslimat planlaması, azalan envanterin yeniden sipariş edilmesi gibi süreçler RPA sayesinde yürütülebilir. Mesela, bir ürün gönderilmeye hazır olduğunda, OCR (Optik Karakter Tanıma) botlarını kullanarak önceden tanımlanmış bir satıcıyla teslimat planlayabilir.
RPA’nın Dezavantajı Nedir?
RPA’nın tek büyük dezavantajı kendi başına karar veremiyor oluşudur. Birinin ya da bir şeyin ona ne yapması gerektiğini söylemesi gerekir. Örneğin, hangi tedarikçiden yeniden sipariş vermenin en uygun maliyetli olduğuna karar veremez; zekanın bir insan veya Yapay Zeka’dan gelmesi gerekir. Tam da burada Yapay Zeka tekrar devreye girecektir!
Yapay Zeka ile Robotik Süreç Otomasyonu’nun Farkı Nedir?
Yapay Zeka sistemleri zeka merkezlidir, RPA sistemleri ise süreç merkezlidir.
RPA sistemleri, bir portala giriş yapmak ve bir ekran görüntüsü veya anahtar bilgiyi almak gibi çok çeşitli eylemleri gerçekleştirmek üzere programlanmıştır. Bunu yapmanın daha iyi bir yolunun ya da ilk başta bu görevi yapmanın zahmete değer olup olmadığı üzerinde durmazlar. Öte yandan AI, her kaynaktan gelen verileri ilişkilendirerek ve zamana, yere ve diğer mevcut bilgilere dayalı olarak doğru kararı vererek sonuç odaklı çalışır.
IoT + AI + RPA Birlikte Kullanım Örneği
İstanbul’dan Mumbai’ye göndermek üzere birtakım ürününüz mevcut ve her zaman kullandığınız bir havayolu şirketi var diyelim. Her iki havaalanı çok kalabalık olduğu için geç kalkan bir kargo uçağı hem İstanbul’da rötar yaparak hem de Mumbai’de geç inerek tahmin ettiğinizden birkaç saat sonra gümrükten geçmek durumunda kalıyor. Ürünlere yerleştirilmiş olan IoT sensörleri sayesinde uçağın nereden ve saat kaçta kalktığını öğrenebiliyorsunuz. RPA havayolu şirketinin kargo sistemine giriş yaparak gönderen kimliği ile uçuş kimliğini eşleştiriyor ve böylelikle uçuşu onaylıyor.
Yapay Zeka ise; sevkiyatın ne zaman yapılacağı, havaalanından alıcıya en uygun maliyetli taşıma opsiyonunu tahmin edebiliyor. Bu noktada RPA tekrar devreye giriyor ve alıcının teslimat portalından taşımaya ilişkin izin alıyor. Tüm bu süreç içinde gerçekleşebilecek tüm gecikmelerde IoT gecikmeyi tanımlıyor, AI ne şekilde hareket edileceğine ilişkin bir karar veriyor ve RPA de gerekirse teslimat yapacağı firmayı değiştirerek teslimat saatini yeniden ayarlıyor..
Özetle, IoT gözler ve kulaklar olurken, AI beyin ve RPA ise uzuvlar olur. Bu üçünün beraber çalışması tüm sürecin baştan sona işlerlik kazanıp verimli olabilmesi için gereklidir diyebiliriz.
Robotların insansız çalışması mümkün olsa da, en nihayetinde karar mercii, her bir robotun nasıl çalışacağını analiz etme kısmı tamamen insana kalıyor. İşlerin angarya addedebileceğimiz kısmını robotlar yaparken, kalan zamanı daha kreatif ve insan zekasını gerektiren şekilde kullanmak bizim elimizde.
Günümüzde her ne kadar bu teknolojilerin beraber kullanılması yaygın değilse de bir yerden başlamak ve teknolojik dönüşümün bir parçası olmak isterseniz Kronnika RPA ile tanışabilir, süreçlerinizi robotlarımızla otomatize ederek iş yükünüzü hafifletebilir, metal yakalılarla uygun maliyetli, hatasız ve verimli çalışmanın keyfini çıkarabilirsiniz.
Kronnika ve RPA Çözümlerimiz Hakkında Daha Detaylı Bilgi İçin: